Birçok kültürde toplumun temeli sayılan evlilik, zamanla gelişen, bölgeye, dini inançlara veya toplumsal geleneklere bağlı olarak farklı biçimler alan bir kurum olmuştur. Dünyada çeşitli evlilik türleri vardır ve her biri, onları uygulayan toplumlar kadar birbirinden farklı kılan kendine has özelliklere sahiptir.
Bu makalede, mevcut farklı evlilik türlerini, bunların özelliklerini ve kültürel etkilerini inceleyeceğiz.
Evlilik nedir?
Evlilik, genellikle hayatlarını paylaşmak isteyen iki kişi arasındaki bağın yasal, sosyal veya dini olarak tanınmasıyla oluşan bir birleşme olarak tanımlanabilir. Tarihsel olarak evlilik, üremenin temel amaçlarından biri olsa da, günümüzde sevgiye, karşılıklı bağlılığa ve ortak yaşam projesinin yaratılmasına dayalı bir kurum olarak da kabul edilmektedir.
Etimolojik olarak evlilik kelimesi Latince kökenlidir. evlilik'matris' (anne) ve 'munium' (bakım) kelimelerine ayrılıyor. Geleneksel olarak evlilik, bir erkek ile bir kadın arasında, kadının annelik rolünü üstlendiği ve erkeğin de ailenin koruyucusu olduğu bir bağ anlamına geliyordu. Ancak toplumlar geliştikçe evlilik anlayışı da değişmektedir.
Tarih boyunca evliliğin özellikleri dini, hukuki ve kültürel faktörlerden etkilenmiştir. Bugün evliliğin tanımı cinsiyet eşitliğini, insan haklarını ve birçok toplumun istikrarlı bir evin temeli olarak gördüğü şeyleri de içerecek şekilde genişletildi.
Evlilik geçmişi
İlk evlilik biçimleri eski uygarlıklara kadar uzanıyor. Antropolojik bir yaklaşımla tarihçiler, ilk evlilik biçimlerinin, çocukların korunmasını ve mülkiyet haklarını güvence altına almanın bir yolu olarak ortaya çıktığını öne sürüyorlar. Örneğin Antik Roma'da evlilik sadece sosyal bir kurum değil, aynı zamanda mirasların meşruiyetini sağlamayı amaçlayan yasal bir kurumdu.
Orta Çağ'da Hıristiyanlığın Avrupa'da yayılmasıyla birlikte evlilik, 16. yüzyılda Trent Konsili'nde pekiştirilen dini bir boyut kazandı. O andan itibaren, Katolik Kilisesi içinde bir kutsallık olarak evlilik, çözülmez bir birlik olarak kalarak aşkın bir değere sahip olmaya başladı.
Medeniyetler ilerledikçe bu kavram farklı dinlere (Yahudi, İslam, Hindu, Budist) ve sosyoekonomik sistemlere göre genişletildi ve değiştirildi. Başlangıçta sosyal ve ekonomik istikrarın sağlanmasına yönelik bir araç olan evlilik, zamanla duygusal ve duygusal yönleri de içeren bir kuruma dönüşmüştür.
Evlilik türleri
Dünya çapında farklı kültürlerin yasallığı, dini ve geleneklerine göre değişen farklı evlilik türleri vardır. En sık görülen türleri, özellikleri ve bunları belirleyen faktörler aşağıda anlatılmıştır.
1. Medeni evlilik
Medeni nikah, sivil makamlar önünde gerçekleşen ve herhangi bir dini tören veya törenle yönetilmeyen bir birliktelik türüdür. Resmi nikahı düzenleyen yasalar ülkeden ülkeye farklılık gösterse de genel olarak bu evlilik türü eşler arasında eşit hak ve görevleri içerir. Medeni bir şekilde evlenebilmek için genellikle reşit olma yaşı gibi belirli ön koşulların karşılanması gerekir.
Medeni evlilik, laik Devletler tarafından yasal olarak tanınan tek evlilik türüdür, ancak birçok kültürde dini bir törenle tamamlanabilir. Bu tür evlilik en kapsayıcı olanıdır çünkü eşit evliliğin yasalaştığı ülkelerde aynı cinsiyetten kişiler arasında birlikteliğe izin verir.
2. Dini evlilik
Dini nikah, belirli bir dinin emirlerine göre gerçekleşen bir birlikteliktir. Eşlerin inançlarına bağlı olarak bu evlilik türünün geçerli olabilmesi için farklı kural ve şartlar söz konusu olabilir.
Örneğin Katolik Kilisesi'nde bu bir kutsallık olarak kabul edilir ve çözülmezdir, yani yalnızca eşlerden birinin ölümü üzerine bozulabilir. Eşlerin vaftiz edilmek, onaylanmak ve ilk cemaati almak gibi belirli gereksinimleri karşılaması gerekir.
İslami çiftler ise evliliği, anlaşmanın yapılandırılmasında ve denetlenmesinde ailenin önemli bir rol oynadığı sosyal ve dini bir sözleşme olarak görüyorlar.
Yahudilikte evlilik de Tevrat kanunları çerçevesinde çiftin sadakat ve sevgi bağı kurduğu önemli bir kurumdur. Bu dinde düğün töreni, evlilik sözleşmesinin imzalanmasını içeren önemli bir törendir. Ketuba.
3. Eşit evlilik
Eşit evlilik veya aynı cinsiyetten kişiler arasındaki evlilik, aynı cinsiyetten iki kişi arasındaki yasal birliktelik olup, bu kişilere heteroseksüel çiftlerin sahip olduğu hak ve görevlerin aynısını vermeyi amaçlamaktadır. Birçok ülkede bu tür evlilik kanunla tanınmaktadır.
Eşit evliliğin yasallaştırılmasına yönelik hamle, LGBTQ+ topluluğunun son yıllardaki en önemli başarılarından biri olarak kabul ediliyor. Kabulü hala ülkeler arasında önemli ölçüde farklılık gösteriyor; bazı ülkeler zaten lehte yasalar çıkarmış, diğerleri ise ne yazık ki hala cezalandırılıyor.
4. Çok eşli evlilik
Çok eşli evlilik, bir kişinin aynı anda birden fazla eşe sahip olabileceği evliliktir. Bu evlilik türünde farklı alt türler bulabiliriz:
- Çokeşlilik: Bir adamın birden fazla karısı vardır.
- Çok kocalılık: Bir kadının birden fazla kocası vardır.
Bu tür evlilik Afrika ve Asya'daki bazı kültürlerde hala yaygındır. Ancak birçok Batı ülkesinde bu yasa dışıdır ve çok eşlilik uygulayan eşler önemli yasal sonuçlarla karşı karşıya kalabilir.
5. Anlaşma evliliği
Mantık evliliği, duygusal olmayan nedenlerle yapılan, daha ziyade ekonomik, sosyal veya hukuki çıkarlar elde etmek için yapılan bir evlilik olarak kabul edilir. Bu tür bir birleşme, örneğin taraflardan birinin vatandaşlık alması veya sosyal statüsünün iyileştirilmesi yoluyla motive edilebilir.
6. Görücü usulü evlilik
Görücü usulü evlilik bazı kültürlerde, özellikle de Asya, Orta Doğu ve Afrika'da yaygın bir gelenektir. Bu evlilik türünde eşleri üçüncü bir kişi, genellikle de ebeveynler seçer. Her ne kadar çiftin birlikteliği kabul etme veya reddetme seçeneği olsa da çoğu durumda gerçek anlamda karar verme özgürlüğüne sahip değiller.
7. Çocuk yaşta evlilik
Çocuk evliliği, taraflardan birinin veya her ikisinin reşit olmaması durumunda gerçekleşir. Bu tür evlilik, yoksulluk ve kültürel gelenekler gibi faktörlerin bu uygulamanın sürdürülmesinde kilit rol oynadığı Güney Asya ve Sahra Altı Afrika gibi dünyanın belirli bölgelerinde daha yaygındır.
Çocuk evlilikleri, reşit olmayanların insan haklarının ihlali olarak kabul edildiğinden ve onların eğitim, sağlık ve refahını olumsuz etkilediğinden, uluslararası toplum tarafından geniş çapta kınanmaktadır.
8. Kaçırma yoluyla evlilik
Gelin kaçırma olarak da bilinen kaçırarak evlilik, bir erkeğin bir kadını, onunla evlenmek amacıyla onun rızası olmadan kaçırması veya kaçırdığı bir uygulamadır. Bu, Kırgızistan, Etiyopya gibi ülkelerin bazı kırsal bölgelerinde ve Latin Amerika'nın belirli bölgelerinde hala var olan eski bir uygulamadır.
9. Deneme evliliği
Dünyanın bazı yerlerinde, örneğin Latin Amerika'nın belirli bölgelerinde, çiftlerin belirli bir süre için evlenmeyi tercih ettiği deneme evliliği söz konusu. Bu süre zarfında ilişkinizi kalıcı olarak resmileştirmek isteyip istemediğinize karar vermeden önce uyumluluğunuzu değerlendirebilirsiniz.
10. Nikahsız çift
Fiili çiftler, yasal olarak kurulmuş evliliğe başvurmak zorunda kalmadan birlikte yaşamaya ve istikrarlı ve kararlı bir ilişki kurmaya karar veren çiftlerdir. Bu yöntem dünyanın birçok yerinde oldukça yaygındır ve bazı ülkelerde yasal olarak tanınmaktadır.
Örneğin İspanya'da nikahsız çiftler çok popülerdir ve dul maaşı veya ortak vergi beyannamesi hakkı gibi medeni evlilikte bulunan birçok hakkı sunabilirler.
Evlilik rejimleri
Birçok ülkede evlilik yalnızca duygusal bir anlaşmayı değil, aynı zamanda mali bir anlaşmayı da ifade eder. Yerel yasalara bağlı olarak evlilikler, evlilik sırasında ve sonrasında varlıkların ve malların nasıl ele alınacağını düzenleyen farklı evlilik rejimleri altında kurulabilir.
1. Topluluk mülkiyeti rejimi
Topluluk mülkiyeti rejimi, evlilik sırasında edinilen tüm mal ve mülklerin her iki eşe de eşit olarak ait olmasını ifade eder. Bu rejim, İspanya dahil, Roma ve sivil geleneği olan birçok ülkede yaygındır. Evliliğin sona ermesi halinde malların eşit olarak paylaştırılması gerekir.
2. Mülkiyet ayrılığı rejimi
Bu rejimde eşlerden her biri, evlilik öncesinde ve evlilik sırasında edindiği malların mülkiyetini elinde tutar. Bireysel mali durumlarının tam kontrolünü elinde tutmak isteyen çiftler için popüler bir seçenektir.
3. Katılım rejimi
Paylaşım rejiminde eşlerden her biri, evlilik süresince elde edilen servet artışlarını paylaşır. Her ne kadar her iki taraf da edinilen malların mülkiyetini elinde tutsa da, her ikisinin de evlilik sırasında elde edilen kazançların yararlarından veya zararlarından pay alma hakkı vardır.
Bu tür rejimler evliliklerinin mali yönetimini düzenlemek isteyen çiftlere esnek çözümler sunmaktadır.
Evlilik, tüm biçim ve biçimleriyle, sürekli değişen bir toplumda insanların ihtiyaç ve isteklerini yansıtacak şekilde gelişmeye devam eden bir kurumdur. Farklı gelenekler ve evlilik rejimleri bu önemli kurumu çevreleyen çeşitliliği ve kültürel zenginliği göstermektedir.